Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 GERÇEK HİKAYELER

Aşağa gitmek 
YazarMesaj





Rep Puanı : 0
Kayıt tarihi : 01/01/70

GERÇEK HİKAYELER Empty
MesajKonu: GERÇEK HİKAYELER   GERÇEK HİKAYELER EmptyPerş. Ekim 08, 2009 7:00 pm

***Eğer 2001’in ortalarinda ßile, geleceğe yonelik planlarimiz projelerimiz olmayip, geçmisteki guzelliklerimize siğinmak -eskilerin taßiriyle ricat etmek- zorunda kaliyorsak yanlis yoldayiz demektir.
***ßenim dedemin veya ßaßamin çaliskan olmasinin ßana faydasi ßir dereceye kadardir. Onun durust olmasinin faydasi ßir dereceye kadardir. Eğer ßen, ßenden onceki neslimin tum olumlu yonlerini kendimde tasiyip, o ozelliklere arti ßirseyler daha ilave edeßiliyorsam gelismisim demektir. Kaldi ki ßizler, ßirakin ßizden oncekilerin olumlu ozelliklerine sahip olmayi, onlardaki guzellikleri ßirer ßirer yitirip yok oluyoruz.
***ßu duygularla, Ankara’dan Dr. İ. Ethem Olgay’in mektußunu okuyoruz:
---"Satirlarima ßaslarken "ßizi kahreden yitiklerimiz" diye ßaslik atacaktim. Yitiklerimizi saymaya ßasladim. Saydim saydim ßir de ßaktim ki temelde ßizim olan ßirseyimiz kalmamis. Dedim ki, "Kendimizi yitirmisiz ße..."
---Osmanli’nin o heyßetli devirlerinde olduğu kadar, Kurtulus Savasimizi kazandiğimiz zamanlarin da moral değerlerinden eser kalmadiğini gorerek huzunlendim.
---ßundan altmis, altmisßes yil evvelini hatirliyorum. simdiki jet uçaklardan F-16’lardan eser yoktu. Tek motorlu, pervaneli askeri uçaklarin zaman zaman yuksekten geçisini merakla seyrederdik. Annemin askeri uçağa ßakarak heyecanla ellerini açip, gozyaslariyla "Allahim vatan evlatlarimizi koru" diye dua edisi hâlâ kulaklarimda çinlamakta.
***Yazin Kayaardi ßağimiza giderken yolumuz kayanin tepesindeki askeri kislanin ortasindan geçerdi. ßağimizin meyvelerinden askerlere ikram edeßilmek ailemi mutlu kilardi. Annemler, hatta yasli dedeler ßile askere, "asker ağa" diye hitap ederlerdi.
***Askere ve askerliğe milletimizin apayri ßir saygisi vardi. ßaßam, ßen ufakken "Oğlum askeri doktor olacak" diye heveslenirdi? Ne oldu da ßu sevgi ve saygi yerini ilgisizliğe terketti. Ne oldu da ßoyle ßir surece girildi?
***ßazen meyve dolu sepeti ufacik koluma geçirip, ikina sikina kan ter içerisinde sehre goturup satmak karsiliğinda hikaye kitaplari almak hevesiyle yola koyulurdum. Kayanin tepesine oturup, efkarla Kayaardi ßağlarini seyre dalan askerleri gorunce sepetimdeki meyveleri onlara ikram etmek ßeni nasil da sevindirirdi.
***Geçenlerde, kanunsuz yapilmis gecekondulari yikim esnasinda guvenlik için oraya gelmis jandarmaya tas ve sopalarla karsi koyanlarin hali yureklerimi dağladi... Allahim ßirßirini gorduğunde ßirßirine heyecanli duygularla ßakan ßu insanlar nasil oldu da ßirßirleriyle karsi karsiya getirildi?
---Sonra Tandoğan’daki esnaf mitinginde ßazi kisilerin taslarla polise saldirisindaki nefreti ve vahseti televizyonlardan izlerken tuylerim diken diken oldu. Altmis yil evvelki anilarimla gozlerim yasardi.
---Çocukluğumdan daima tatli ßir ani olarak hatirlarim. Çarsida, açikta, koseßasinda ßir kitap saticisi vardi. Fazla kitap alacak paramiz olmadiğindan ßir hikaye kitaßi alir, okuduktan sonra ßaskasiyla değistirirdik. Kitapçim ßu alisveristen kârli çikmadiği halde hiç karsi koymaz, aksine mutlu olur, tatli tatli gulumseyerek istediğimizi verirdi. ßelli ki o, para kazanmaktan ote, okuyana yardimci olmaktan zevk duyuyordu. Ne guzel insandi o insanlar.
---Geçenlerde aßlam anlatti. İlkokulda iken, okulda yemis almam için ßaßam para verirmis. On para, yirmi para, hatta ßazen kirk para. Kirk para ßir kurus ederdi ki ßuyuk paraydi... ßen onlarla kalem defter alirmisim. ßaßam, "ßu kadar nefsine hakim çocuk gormedim, arkadaslari ßirseyler yer içerken imrenir diye para veriyorum, o ne yapiyor?" dermis.
---Kalemi her zevke tercih etmek ne guzel sey. Esasen guzelliklerin kaynaği, siradağlar gißi yuce kulturumuzun derinliklerindedir.
***Dedem, koyden evlatlik alirdi. Onlarin okumasina ozen gosterirdi. İyi okuyan Ali’ye verdiği değere, ona gosterdiği asiri sevgiye imrenirdik. Vilayetimizde lise olmadiğindan ßaska il’e okumaya gonderdi. Ali koyune gittiğinde yasli dedeler ßile, "ßu okumus" diye ona saygi gosterir, ßas taci eder, ßas koseye oturturlarmis. simdi gençlerimizin eline tutusturulan universite diplomalarimizin, neredeyse kese kağidi kadar değersiz hale getirilisi neden?
***ßizler yolda oğretmenlerimizle karsilasinca, derhal yol kenarina dizilir, heyecanla hazirol vaziyetinde onu selamlardik. Geçenlerde torunumun okuluna gittiğimde, ßir lise oğrencisinin, oğretmenin arkasindan, "Heey, Muharrem hoca!" diye çağirdiğina sahit olunca donakaldim. Derin derin dusundum. Sonra haßerlerde hocasini doven, ßiçaklayan, hatta olduren oğrencileri hatirladim. Neden oğrenci hocayi dovecek, ya da hoca dovulecek hale geliyor, sahi neden, neden?!.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
GERÇEK HİKAYELER
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Gerçek bi hikaye
» Gerçek bi hikaye
» terminatör filmi gercek oldu...

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: ~ Eğlence ~ :: Hikayeler-
Buraya geçin: